Perşembe, Mart 28, 2024
AnasayfaSağlıkAkciğer Kanserinin İlk Belirtileri Nelerdir, Nasıl Anlaşılır?

Akciğer Kanserinin İlk Belirtileri Nelerdir, Nasıl Anlaşılır?

Akciğer kanserinin erken belirtileri kadınlarda ve erkeklerde değişiklik gösterebilir. Akciğer kanseri ilk belirtileri ortaya çıktıktan sonra yaşam süresi beklentisi de kadınlarda ve erkeklerde değişiklik gösterebilir.

Bazı akciğer kanseri türleri daha çok erkeklerde ortaya çıkar. Fakat belirtiler evrenseldir. Akciğer kanseri hem kadınlarda, hem erkeklerde kanserler arasında ikinci ölüm sebebi olarak görülüyor.

Akciğer Kanseri Belirtileri

Akciğer kanseri belirtileri ne yazık ki çok erken ortaya çıkmayabilir. Çoğu akciğer kanseri yayılıncaya kadar herhangi bir belirti vermez. Ancak erken tanı konmuş insanlar da vardır. Semptomlar görülür görülmez doktora gidilirse, erken teşhiste, tedavi daha etkili olur.    Akciğer kanserinin en sık görülen belirtileri şunlardır:

  • Geçmeyen ya da daha kötüye giden öksürük,
  • Kan tükürme ya da pas renkli balgam,
  • Derin nefes alma, öksürme veya gülme ile genellikle daha kötüye giden göğüs ağrısı,
  • Ses kısıklığı,
  • Kilo kaybı ve iştahsızlık,
  • Nefes darlığı,
  • Yorgun ya da zayıf hissetmek,
  • Bronşit ya da zatürre gibi enfeksiyonların geçmemesi ya da sık sık tekrarlaması,
  • Yeni hırıltı başlaması,

Akciğer kanseri uzak organlara yayılırsa farklı belirtiler görülebilir. Bu belirtiler şunlardır:

  • Kemik ağrısı ( sırtta veya kalçalarda),
  • Beyin veya omuriliğe yayılan kanser sinirlerde değişime neden olabilir. (Baş ağrısı, kol veya bacağın zayıflığı, uyuşukluğu, baş dönmesi, denge problemleri ya da nöbetler).
  • Cildin ve gözlerin sararması ( sarılık)  bu belirti kanserin karaciğere yayılması ile görülür.
  • Deri ya da lenf düğümlerine yayıldığında; boyunda ya da köprücük kemiği üzerindeki kanserden dolayı vücut yüzeyine yakın topaklanmalar olabilir.

Bu semptomların çoğu akciğer kanseri dışında herhangi bir sebepten de kaynaklanabilir. Yine de bu tip rahatsızlıklar hissedildiğinde doktoru derhal görmek önemlidir. Böylece eğer gerekiyorsa tedaviye geçilebilir.

Bazı akciğer kanserleri ise çok spesifik semptomlar gösterebilir.

Ayrıca tiroid testi aç karnına yapılır mı? Bilgilerine de bakabilirsiniz.

Horner Sendromu

Horner sendromu akciğerlerin üst kısmındaki kanserlerin bazen göze ve yüze giden bazı sinirleri etkilemesi ile oluşur. Akciğerlerin üst kısmındaki kanserlere Pancoast tümörü de denir. Horner sendromu belirtileri şunlardır:

  • Bir göz kapağının sarkması ya da zayıflaması,
  • Aynı gözde daha küçük bir gözbebeği,
  • Yüzün aynı tarafında azalmış terleme
  • Pancoast tümörleri bazen şiddetli omuz ağrısına neden olabilir.

Süper vena cava sendromu

Süper vena cava (SVC),  kanı baştan ve kollardan geri doğru taşıyan büyük bir damardır. Sağ akciğerin üst kısmının ve göğsün içindeki lenf bezlerini yanından geçer. Bu bölgedeki tümörler kanın damarlarda yedeklenmesine neden olabilecek şekilde SVC’ ye basabilir. Bu yüz, boyun, kollar ve üst göğüste şişmeye neden olabilir (Bazen bu duruma mavimsi, kırmızı ten rengi eşlik eder) Ayrıca beyin etkilendiğinde baş ağrısı, baş dönmesi ve bilinçte değişiklik olabilir.

SVC sendromu zaman içine kademeli olarak gelişebilirken, bazı durumlarda hayati öneme sahiptir ve derhal tedavisi gerekir.

Paraneoplastik Sendromlar

Paraneoplastik sendromlar, bazı akciğer kanserleri tarafından oluşturulur. Bazı akciğer kanserleri, kanser söz konusu dokuya ya da organa yayılmadığı halde, kan dolaşımına girer ve uzaktaki dokuda ve organlarda sorunlara neden olan hormon benzeri maddeler üretebilirler. Oluşan bu soruna paraneoplastik sendrom denir. Bazen bu sendromlar akciğer kanserinin ilk belirtileri olabilir. Semptomlar akciğer dışındaki organları etkilediğinden, hastalar ve doktorlar, önceleri akciğer kanseri dışındaki bir hastalığın onlara yol açtığını düşünebilir.

Akciğer kanseri ile ilişkili daha yaygın paraneoplastik sendromlardan bazıları şunlardır:

  • SIADH (Uygunsuz Anti-Diüretik Hormon Sendromu):

SIADH (Uygunsuz Anti-Diüretik Hormon Sendromu)  kanser hücreleri böbreklerin su tutmasına neden olan bir hormon (ADH) üretir. Bunun sonucunda kandaki tuz seviyesi düşer. SIADH belirtileri yorgunluk, iştahsızlık, bulantı, kusma, huzursuzluk ve konfüzyon olabilir. Tedavi edilmediği takdirde, nöbet ve komaya kadar varabilen ciddi vakalara yol açabilir.

  • Cushing Sendromu:

Cushing sendromunda kanser hücreleri adrenalin bezlerinin, kortizol salgılanmasına neden olan bir hormon olan ACTH’yi yapabilir. Bu da kilo alımı, kolay morarma, halsizlik, uyuşukluk ve sıvı tutması gibi semptomlara yol açabilir. Cushing sendromu ayrıca yüksek tansiyon ve yüksek kan şekeri seviyelerine (hatta şeker hastalığına) de neden olabilir.

  • Sinir Sistemi:

Sinir sistemi bazen akciğer kanseri nedeniyle zarar görebilir. Bu da çok ciddi sorunlara yol açar. Bun duruma bir örnek kalça çevresindeki kasların zayıfladığı Lambert-Eaton sendromu adı verilen kas bozukluğudur. İlk işaretlerden biri oturma pozisyonundan kalkarken sorun olmasıdır. Daha sonra omuz çevresindeki kaslar zayıflayabilir.

Daha nadir görülen bir sorun. Paraneoplastik serebellar dejenerasyondur. Bu hastalıkta kol bacak hareketlerinde denge kaybı ve karasızlık olabileceği gibi, konuşma ve yutmada da sorun olabilir.

  • Kanda Yüksek Düzeyde Kalsiyum Olması;

Kanda kalsiyum miktarı yüksek ise, bu durum sık idrara çıkma, susuzluk, kabızlık, bulantı, kusma, karın ağrısı, halsizlik, yorgunluk, baş dönmesi, karmaşa ve diğer sinir sistemi sorunlarına neden olabilir.

  • Bazı Kemiklerde Aşırı Büyüme Ve Kalınlaşma:  

Bazı kemiklerde aşırı büyüme ve kalınlaşma durumu genellikle parmak uçlarında olur.

  • Kan pıhtıları,
  • Erkeklerde aşırı meme büyümesi (jinekomasti)

Belirtmek gerekir ki; bu semptomların çoğunun akciğer kanseri dışında farklı sebeplerden kaynaklanma ihtimali çok yüksektir. Fakat yine de bu problemlerden herhangi birine sahip olunduğunda derhal doktoru görmek gerekir.

Akciğer Kanseri Risk Faktörleri

Akciğer kanseri risk faktörü, kişinin akciğer kanserine yakalanma olasılığını etkileyen herhangi bir şeydir. Farklı kanserlerin, farklı risk faktörleri vardır. Sözgelimi sigara içmek,   önemli olmasının yanı sıra, aynı zamanda değiştirilebilir bir faktördür. Diğer bazı faktörler ise kişinin yaşı ya da aile öyküsü gibi değiştirilemez etkenlerdir. Ancak bir risk faktörüne, hatta birkaçına sahip olmak, kişinin kesinlikle hastalanacağı anlamına gelmez. Hastalığa yakalanan bazı kişilerin bilinen risk faktörlerinin çok az ya da hiç olmadığı bilinen bir gerçektir.

Çeşitli risk faktörleri akciğer kanseri geliştirime ihtimalini yükseltebilir. Bu faktörler şunlardır:

Tütün Dumanı

Tütün dumanı akciğer kanseri için en önemli risk faktörüdür. Akciğer kanseri ölümlerinin yaklaşık % 80’inin sigaradan kaynaklandığı bilinir. Sigara içenler arasında akciğer kanseri riski, sigara içmeyenlere oranla çok daha yüksektir. Ne kadar uzun süre sigara içildi ise, risk o kadar fazladır.

Puro ya da pipo içilmesi de sigara içmek kadar risklidir. Düşük katranlı ya da ‘’hafif’’ sigaralar, normal sigaralar kadar akciğer kanseri riskini arttırır. Mentollü sigara içenlerin sigarayı daha derinden soluması nedeniyle, daha da riskli bir davranışta bulunduğu söylenebilir.

Pasif İçici Olmak

Pasif içicilik de akciğer kanseri olma riskini arttırabilir. Sigara içmeyen ancak başkalarının sigara dumanına maruz kalan kişilerde akciğer kanserine yakalanma riski oldukça yüksektir.

Radon

Radon toprakta ve kayalarda, uranyumun parçalanmasından kaynaklanan doğal olarak oluşan bir radyoaktif gazdır. Radon akciğer kanserinin ikinci önde gelen sebebi olarak rapor edilir. Sigara içmeyenler arasında ise, birinci önde gelen nedendir. Açık havada tehlikeli olmayacak kadar az miktarda radon vardır. Ancak iç mekanda radon daha konsantre olarak hissedilebilir. Havadaki radonu solumak, akciğerlerin radyasyona maruz bırakır. Bu da akciğer kanseri geliştirme riskini yükseltir.

Asbest

Asbest ile çalışan insanların ( madenlerde, fabrikalarda, tekstil tesislerinde, yalıtımın kullanıldığı yerlerde ve tersanelerde) akciğer kanserinden ölme riski birkaç kat artar. Akciğer kanseri riski, aynı zamanda sigara içen ve asbeste maruz kalan işçilerde çok daha yüksektir. Asbeste düşük düzeyde ya da kısa süreli maruz kalmanın, ne derece kansere yakalanma olasılığını arttırdığı açık değildir.

Büyük miktarlarda asbeste maruz kalan insanlarda plevrada başlayan ( akciğerleri çevreleyen astar) bir tür kanser olan mezotelyoma geliştirme riski daha yüksektir.

İşyerinde Kansere Neden Olan Maddelere Maruz Kalma

İşyerlerinde kanserojen maddelere maruz kalınabilir. Bu maddeler şunlardır:

  • Uranyum gibi radyoaktif cevherlere maruz kalınması,
  • Arsenik, berilyum, kadmiyum, silikavinil klorür, nikel bileşikleri, kömür ürünleri, hardal gazı ve klorometil eterler gibi kimyasal ya da minerallerin solunması,
  • Dizel egzoz solunmasıdır.

Bu ajanların olduğu yerde çalışanların mümkün olduğu kadar maruziyetlerini azaltmaları önerilir.

Hava Kirliliği

Hava kirliliği şehirlerde özellikle trafiğin yoğun olduğu yerlerde, akciğer kanserini riskini arttırır. Bu risk, sigaranın sebep olduğu risklerden daha azdır. Ancak bazı araştırmacılar dünya çapında tün akciğer kanseri ölümlerinin yaklaşık % 5’inin dış mekan hava kirliliği nedeniyle olabileceğini öne sürüyor.

İçme Suyunda Arsenik

İçme suyunda arsenik miktarının yüksek olması, akciğer kanseri riskini yükseltir. Bu çalışmaların çoğunda sudaki arsenik seviyelerinin normalin üzerinde olduğu bölgelerde, akciğer kanseri vakalarının birkaç kat daha fazla olduğu bulunmuştur.

Akciğerlerin Radyasyona Maruz Kalması

Akciğerlerin radyasyona maruz kalması, daha önceden kanser tedavisi görürken göğsüne radyasyon tedavi uygulanan kişiler için geçerli olabilir. Bu kişilerin sigara kullanımı da varsa, risk çok yükselir. Bu konudaki örnekler arasında Hodgkin hastalığı için tedavi gören insanlar veya meme kanseri için mastektomi sonrası radyasyon alan kadınlar verilebilir. Lumpektomiden sonra memeye radyasyon tedavisi alan kadınlarda akciğer kanseri vakasının, beklenenden yüksek olduğu rapor ediliyor.

Genetik Faktörler

Genetik etkenler de akciğer kanserinde önemli görünüyor. Ailesinde ya da kendi kişisel özgeçmişinde akciğer kanseri öyküsü olanların, tekrar akciğer kanseri geliştirme riski oldukça yüksektir. Kardeşlerin ve/veya ebeveynlerin akciğer kanseri olduğu durumlarda akciğer kanserine yakalanma riski biraz daha yükselir. Bu riskin ne kadarının aile üyeleri arasındaki ortak genlerden, ne kadarının oturulan mekandaki radondan, ne kadarının da tütün dumanı vb. maruziyetlerden kaynaklandığı açık değildir.

Bazı Diyet Takviyeleri

Bazı diyet ürünleri ve vitamin takviyelerinin akciğer kanseri riskini azaltmada beklenen olası rolünü araştıran çalışmaların sonucu, olumlu çıkmamıştır. Hatta 2 büyük çalışma beta karoten takviyesi alan ve sigara içen insanların akciğer kanserine yakalanma ihtimalini arttırdığını gösterdi. Bu çalışmaların sonuçlarına göre sigara içenlerin beta karoten takviyesi almaktan kaçınmalarında yarar olduğu söylenebilir.

 Akciğer Kanserinde Etkisi Kanıtlanmamış Etkenler

Akciğer kanserinde etkili olduğu kesinleşmemiş maddeler de vardır. Fakat yine de bu maddeler de ciddi risk oluşturabilir. Bunlar üzerine yapılan çalışmalar devam ediyor.Bu maddeler şunlardır:

Esrar Dumanı

Esrar dumanının ,akciğer kanseri riskini arttırabileceğini düşünmenin bazı nedenleri vardır. Esrar dumanı, katran ve tütün dumanında bulunan kanserojen maddeleri içerir. Esrar sigaraları tipik olarak sonuna kadar içilir. Sigaranın sonunda katran içeriği çok yüksektir. Esrar çok derin bir şekilde solunur ve duman akciğerlerde uzun süre tutulur. Bu da akciğerde zararlı maddelerin daha fazla birikmesine sebep olabilir. Bu durum kansere neden olabilecek bir başka faktördür.

Talk/ Talk Pudrası

Talk/ talk pudrası doğal haliyle asbest içerdiği için riskli bir maddedir.  Dikkatli olunması önerilir.

Akciğer kanseri ilk belirtileri hakkında dikkatli olmak kadar, akciğer yol açan etkenlere de dikkat edilmesi gereklidir.

RELATED ARTICLES

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

EN POPÜLER

SON YORUMLAR

zoritoler imol on Dijital Pazarlama Nedir?